Aile içi şiddet ve çocuklar üzerindeki yansıması

Aile içi şiddet ve çocuklar üzerindeki yansıması



‚Aile içi şiddet ve çocuklar üzerindeki yansıması’ adlı bilgilendirme ve tartisma toplantisina Psikolog’ ’Erdal KAYHAN’’ ve Dr.’Serdar BEKLEN’ katıldılar. Başlangıçta böylesi bir etkinliğin öneminin altını çizerek, böyle etkinliklerin insanlarımızın bilinçlenmesinde önemli bir araç olduğu ve sürekliliklerinin sağlanmasının gerektiğine işaret ettiler. Ardından Psikolog. sözü alarak ana konunun genel çercevelerinden bahsetti ve böylesi bir toplantının verimliliği açısından dinleyicilerinde panelist kadar söz sahibi olması gerektiği ve soru-cevap şeklinde bir yöntemin, daha verimli olacağını belirttiler.



Psikolog;



‚Şiddette belirleyici etken güçtür, örneğin bir ailede anne yada baba hangi açılardan üstünlük sağlamışsa güç sahibidir ve büyük bir ihtimalle şiddet uygulayan kişi de o olacaktır. Ailede Anne ve Baba arasında uygulanan şiddet farkllılaşır ve içerikte farklı nedenler ve sonuçlar yatar. Ailede uygulanan şiddette en çok etkilenen kadınlar ve çocuklardır. Yaşanan bu şiddettler arasında en etkili olanlardan biri Duygusal şiddettir. Bu şiddet biçimleri oldukça çeşitlilik göstermektedir.örneğin Futbol şiddetinin yaşanım şekli ve sonuçları daha farklı olmakla birlikte aile de taşınabilmektedir.



Şiddetin çoçuklarda yansımasında ise, arkadaş ilişkilerinin değiştiği, klinik patolojisinde ortaya çıkan başarısızlık genel sonuçlardan bazılarıdır. Bilgi verme sürecinde etkili olamamaktadır. Şiddet tramvatik bir durumdur yani yaşandıktan sonra izler bırakır. Sosyal yaşantıda geri çekilme ve kendini gereksiz ve değersiz hissetme görülen diger bir tespittir. Tepkiler dikkat edilirse duygusal etkilenmelerdir. Çözümlemek yerine kendini geriye çekme tercih edilen bir durumdur. Yaşanan bu şiddet olgusunun bir diger yansıması gençlerde sakinleştirici yönüyle uyuşturucuya eğilimdir. Bu yanıyla ciddi bir sorun teşkil etmektedir.’ Şeklinde bir sunumdan sonra dinleyicelere yönelerek onların neler düşündüğü ve sorularını beklediğini söyledi.



1.Bir erkek katılımcı ‘ Herhangi bir ailede şiddet varsa neler yapılmalıdır ve ne gibi tavırlar alınması gerekir?



2.Bir diger soruysa Bir bayan katilimcidan gelmektedir;’ Bir aile içerisinde yaşanan bir şiddet çocuğa yansımaktadır ve bu bir ölçüde çoçuk yetiştirilmesiylede ilgili bir süreçe bağlıdır, örneğin bir çoçuk suç işlediğinde ne şekilde cezalandırılmalıdır ve aile bu anlamıyla çoçuğa nasıl davranmalıdır?


3. Katilimci Emekli öğretmen olan bir teyzeyse, kendisinin ve eşinin bir dönem öğretmen olduğu, bundan yıllar önceyse okumakta olan oğluna gösterdiği bir tepkinin farkında olmadan nasıl bir şiddete dönüştüğünü örneklendirdi.


Kendileri o dönemlerde ekonomik zorluk yaşarken oğlunun bilinçli ya da bilinçsiz kazandıkları az miktarda parayı evinin pencerisinden atması üzerine, anne mutfakta bıçakla uğraşırken, elinden bıçağı bırakmadan odaya gelip oğluna bağırmasıyla birlikte oğlunun elinde bıçakla annesini görmesi, ve yaşadığı bu korkuyu üstünden yıllar geçmesine rağmen unutamaması ve her bıçaklı birini gördüğünde irkilmesi ve korkmasını,anlatmasıyla; Dr.un bahsettiği Şiddetin Tramvatik bir yönününde olduğu ve yani kalıcı etkileri olabileceğine dair söylemini örneklendirdi.


4.Bir başka çerceveyeyse yine genç bir katılımcıdan gelen soruyla devam edilmiştir. ‘Şiddetin nedenleri ve gerekçeleri neler olabilmektedir?


5.Bir diger soru, ortayaş altında genç öğrenci arkadaştan gelmektedir.’Neden şiddete başvurulmaktadır? Bir ailede şiddet yaşanıyor ve çoçuk bu yaşanılan şiddeti kendi pencerisinden anlamlandırma sürecinin yaşamakta ve bir şekilde tanıklık ettiği ya da yaşadığı şiddeti bilinç altına itmekte ve bu çoçuk ilerki yaşamında, örneğin genç bir yaşa ulaştığında yaşamının farklı alanlarında farkında olmadan bu bilinç altı nedenleri yada etkileriyle olumsuz durumlara düşebilmekte.Bu olumsuz durum ne şekilde çözümlenebilir, ve neler yapılması gerekmektedir?



Dr: ‘Şiddete uğramış olan ve birşekilde etkilerini yaşayan kişiler avusturyada bu konuya yönelik kurumlara başvurabilirler hatta bu kurumlara sığınabilirlerde. Örneğin Avusturya yasalalarında eşlerin herhangi bir eşin diğerine bir tokat atması bile tek celsede boşanabilmenin gerekçesi olabilmekte ve şiddete başvuran kişi yasa çercevesinde ağır olarak cezalandırılabilmektedir.’


Katılımcı bir Mimar görüşünde’ Şiddetin ortadan kalkmasını zihniyetlerin değişmesiyle mümkün olduğuna’ bağlamaktadır. Aynı yamanda Avusturya yasalarında Statsgewalt (Devlet Şiddeti) ın bulunduğunu ifade etti. örneğin bir trafik kuralı ihlalinde suç işleyene birşekilde bu yasa uygulanmaktadır.


Bir başka dinleyici ‘Şiddetin kaynagını saklamaya bağlamakta, durdurulması için neler yapılabilir? Şiddet sırf güçlemi ilgilidir? Ailede Çocuktan ne talep edilerek şiddet uygulanmaktadır? ‘diye sordu.

Bu sorular üzerine Psikolog Dr., soru soran kişilere karşı soru olarak;’ sizin bir komşunuzda yada kendi ailenizde şiddet uygulanıyor, hatta size yönelik oluyor bu, nasıl bir tavır içerisine girersiniz, ne yaparsınız?’

Bu soruya ilişkin bir katılımcı;’ ben kesinlikle tepkisiz kalmam ve hatta eğer bana yönelik seçilen bir fiziki şiddet karşısında nefs-i müdafa hakkımı kulanmayı meşru görürüm ve akılcı bir çözüm bulamadğım takdirde karşı şiddete başvurabilirim.’dedi.



Yine bir başka katılımcı bu soruya ilişkin;’ Bende tepkisiz kalmam’dedi.



Bir katılımcı, ‘kendisinin Türkiye coğrafyasında yaşamın birçok alanında şiddetle karşılaştığını, birçoğuna da tanıklık ettiğini ve hatta burda katılımcı olan dinleyicilerin özellikle de Tr de büyüyenlerin şu yada bu şekilde birçoğunun mutlaka şiddete maruz kaldığını ve aslında tartışmada sorulan soruların kendi yaşadıklarından hareketle cekinilmeden ifade edilmesinin daha verimli olacağını’ söylemesiyle birlikte;

‘ Buna paralel kendisinin küçük yaşta ailede okul dönemlerinde ilkokuldan-liseye kadar fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, üniversite zamanlarında demokratik hak arama yollarına başvurarak yürüyüşlere katılmış ve orda da polis şiddeti ve beraberinde mahkemede yargılamayı yürüten kişilerin hakksız olarak psikolojik şiddetine maruz kaldığını belirtti.’



Dr:’Şiddetin diğer düşünülen nedenleri işşiszlik, sosyal baskılar v.s gibi nedenlerdirde aynı zamanda.Şiddetin tamamen ortadan kalkması mümkün değildir, fakat azaltabilecek ya da hafifletilebilecek yolları mümkündür.



Tr coğrafyası kırsal kesimde yaşayan ailelerin düşünüş ve yaşayış biçim ve perspektifleri daha çok feodal yapıda olduğundan, ve yapıda erkek egemeliğinin getirdiği üstün olma, şiddetin görenek olduğu karısını ve kızını dövmeyen dizini döver, dayak cennetten çıkmıştır gibi inanışlarla hemen hemen tüm ailelerde fizikişiddete ve beraberinde Psikolojik yansımasına rastlanmaktadır. Bir ilginç yansa ailede annenin ‘kocamdır, döverde severde anlayışını kabüllenilmesi gerçekliğidir. Buysa ayrıca çarpıcıcı bir noktadır.


Bir diger katılımcı, ‘Şiddetin kötü yanlarının olduğu kadar iyi yönlerininde olduğunu’ iddia etmesi üzerine birçok kişinin itirazı ve tepkisiyle karşılaştı. Kendisine bu iyi yönlerini örneklendirmesinin istenmesi üzerine;

‘Örneğin ben burda Tr konsolosluğina gidiyorum ve her gidişimde haksızlıklarla karşılaşıyorum, tr ve at de iki ülkenin resmi bayram ve tatil günlerinde kapalı olmasından kaynaklı kendisinin tepki gösterdiğini ve bunun çözücü olduğunu söylemesi üzerine.Salonda Şiddetin tanımı üzerine bir karmaşa yaşandı. Diğer bir katılımcı, başvurduğu bu yöntemin bir hak arama girişimi yönünde bir tepki olduğu ve şiddet olarak gösterilmesinin yanlış oldugunu söyledi.

’’Yine bir başka örnek olarak, ailede çoçuğa karşı tepki gösterilmesse şımaracağını söylemesi, katılımcı arkadaşın konuya yanlış bir pencereden baktığını göstermiştir. Ve tekrardan çocuk yetiştirilmesi ile ilgili kısa bir açıklama yapılmıştır.


Diğer bir katılımcı söz alarak ‘Sevgi olduğundan kaynaklı Şiddet vardır.’ iddasında bulundu.


Dr:’Tv, sinema nın da şiddete yönelim ve başvurusunda etkin araçlar ve teşvik edici olduğunun’ altını çizdi.


Bir katılımcı;’Şiddet Ceza mı demektir? Ceza caydırıcı olabilmektedir, okulda öğretmen cezalandırırken seçtiği yöntem fiziki bir yaptırım mıdır?



Dr:‘Şiddet çaresizliğin bir sonucu olarakda çıkabilmektedir.Şiddeti uygulayan insana karşı tepkisiz kalınmamalıdır. İddet yalnızca cahiller tarafında uygulanan bir şey olmadığı sonucuna istatistiki degerlerden varılabilmektedir’


Yine bir katılımcı ‘Psikolog bir yazar olan Doğan Cüceloğlunun bir kitabında ;’ailesi içerisinde şiddete uğramış kişilerin ve çoçukların yarısından çoğunun ilerde kendi ailesinde şiddete başvurabilecek alkolik kumarbaz kişilerle evlendiğini ve kendi aile bireylerine de kendi yaşadığı gibi şiddet uyguladığını’ okuduğunu söyledi. Ve ne derece doğru olabileceğini sorması üzerine; Her iki Dr ve bazı katılımcılardan da’ Bunun mümkün olmasının mantığa pek yatkın olmadığı ve bu tespitin pek doğru olmasının mümkün olmadığı’ cevabı aldı.