BeBeKLi NuR SiTeSi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

BeBeKLi NuR SiTeSi

Bir BeBeK KaDaR MaSuM
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Cuma Haz. 04, 2010 12:47 am
Ptsi Şub. 02, 2009 2:00 pm
Ptsi Şub. 02, 2009 12:53 pm
Paz Şub. 01, 2009 5:08 pm
Paz Şub. 01, 2009 2:37 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 6:46 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 6:44 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 6:41 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 5:38 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 11:59 am
Cuma Ocak 30, 2009 1:19 pm
Cuma Ocak 30, 2009 10:47 am
Perş. Ocak 29, 2009 11:39 pm
Perş. Ocak 29, 2009 6:39 pm
Perş. Ocak 29, 2009 5:04 pm
Perş. Ocak 29, 2009 4:59 pm
Perş. Ocak 29, 2009 4:25 pm
Perş. Ocak 29, 2009 12:42 pm
Perş. Ocak 29, 2009 12:36 pm
Perş. Ocak 29, 2009 12:34 pm

 

 Şeytanlar için o kandilleri birer taş yaptık." Mülk Sûresi: 67:5.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ToMuRCuK
Admin
Admin
ToMuRCuK


Mesaj Sayısı : 154
Yaş : 54

Şeytanlar için o kandilleri birer taş yaptık." Mülk Sûresi: 67:5. Empty
MesajKonu: Şeytanlar için o kandilleri birer taş yaptık." Mülk Sûresi: 67:5.   Şeytanlar için o kandilleri birer taş yaptık." Mülk Sûresi: 67:5. Icon_minitimePtsi Ocak 26, 2009 2:31 pm

İ'lem eyyühe'l-aziz!
Şu ayet-i kerimenin yüksek semasına çıkıp sırrını fehmetmek için yedi basamaklı bir merdiven kuruyoruz.

Birinci basamak: Semavatın, melaike ile tesmiye edilen münasip sakinleri vardır. Çünkü, küre-i arzın semaya nispeten küçüklüğü ve hakaretiyle beraber zevilhayatla dolu olması, semavatın ve müzeyyen burçları zevi'l-idrakle dolu olmasını tasrih ediyor. Ve keza, semavatın bu kadar ziynetlerle tezyin edilmesi, behemehal zevi'l-idrakin takdir ve istihsan ile nazar-ı hayretlerini celb etmek içindir. Çünkü, hüsn-ü ziynet, aşıkların celbi içindir. Yemek ve taam da aç olanlara yapılır. Maahaza, ins ve cin o vazifeyi ifaya kafi değillerdir. Ancak, gayr-ı mahdut, oraya münasip melaike ve ruhaniler o vazifeyi ifa edebilir.

İkinci basamak: Arzın semavatla alakası, muamelesi olup aralarında çok büyük irtibat vardır. Evet, arza gelen ziya, hararet, bereket ve saire semavattan geliyor. Arzdan da semaya dualar, ibadetler, ruhlar gidiyor. Demek, aralarında cereyan eden ticari muameleden anlaşılıyor ki, arzın sakinleri için semaya çıkmaya bir yol vardır ki, enbiya, evliya, ervah, cesetlerinden tecerrüdle semavata uruç ederler.

Üçüncü basamak: Semavatta devamla cereyan eden sükün, süküt, nizam, intizam, ıttıraddan hissedildiğine nazaran, semavat ehli, arz sakinleri gibi değildirler. Evet, arzda bulunan nifak, şikak, ihtilaf, ezdadın içtimaı, hayır ve şerrin ihtilatı gibi şeyler, semavatta yoktur. Bu sayede, semavatta nizam ve intizamı bozacak bir hal yoktur. Sakinleri, verilen emirlere kemal-i itaatle imtisal ediyorlar. (Mesnevi-i Nuriye, Onuncu Risale, s.173)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:
İ’LEM EYYÜHE`L AZİZ: Ey aziz kardeşim bil ki,
SEMÂ : Gök.
SIRR : Gizli hakikat.
FEHMETMEK : Anlamak, kavramak.
MELÂİKE : Melekler.
TESMİYE : İsimlendirme, ad verme.
MÜNÂSİP : Uygun, denk.
SÂKİN : Oturan, ikâmet eden. Hareketsiz.
KÜRE-İ ARZ : Yerküre; dünya.
HAKARET : Küçüklük, horluk; küçültme, aşağılama, horlama.
ZEVİ`L-HAYAT : Hayat sahibi, canlılar.
MÜZEYYEN : Süslü.
BURC : Muayyen bir şekil ve surete benzeyen sâbit yıldız kümesi
ZEVİ`L-İDRAK : İdrâk sahibi, anlayış ve kavrayış sâhibi.
TASRİH : Belirtmek, açık açık anlatmak.
ZİYNET : Süs.
TEZYİN : Süslemek, donatmak, bezemek.
BEHEMEHAL : f. İster istemez. Mutlaka. Her halde.
İSTİHSAN : Beğenme, güzel bulma.
NAZAR : Bakmak, bakış, göz atmak, düşünmek.
CELB : Kendi tarafına çekmek, götürmek, kazanmak ,elde etmek.
HÜSN-Ü NİYET : İyi niyet.
MAAHAZA : Bununla beraber.
ÎFÂ : Yerine getirme; yapma.
GAYR-I MAHDUD : Hudutsuz, uçsuz bucaksız, sonsuz.
MUÂMELE : Davranış, işlem, birbiri ile iş görme, amel etme, alış veriş.
İRTİBAT : Bağlanmak, rabtedilmek.
ZİYÂ : Işık, aydınlık.
HARÂRET : Sıcaklık.
SÂKİN : Oturan, ikâmet eden. Hareketsiz.
ENBİYÂ : Peygamberler.
ERVAH : Ruhlar.
TECERRÜD : Sıyrılma, soyunma, çıplak olma.
URUC : Yukarı çıkmak, yükselmek
SÜKÛN : Meskûn olan, getirip yerleştirilen,
SÜKÛT : Suskunluk, sessizlik.
ITTIRAD : İntizamlı, uygun şekilde, saat gibi intizamlı hareket, sıra ile birbirini tâkip eden hareket, ritmik.
NİFAK : Dıştan Müslüman göründüğü halde inanmamak, ikiyüzlülük, dinde riyâ.
ŞİKAK : Nifak, ikilik, ittifaksızlık.
İHTİLÂF : Anlaşmazlık, uyuşmazlık, karışıklık, ikilik.
EZDÂD : Zıtlar
İÇTİMÂ : Toplantı, toplanma.
ŞERRİYET : Şerlilik. Kötü ve zararlı olma.
HAYIR : İyilik. Faydalı iş.
İHTİLÂT : Karışmak, karışıp görüşmek.
KEMÂL-İ İTAAT : Tam itaat.
İMTİSÂL : Uyma, sarılma, yapışma, tutunma.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://bebeklinursitesi.hareketforum.com
 
Şeytanlar için o kandilleri birer taş yaptık." Mülk Sûresi: 67:5.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» "Herkim Allah için olursa, Allah onun için olur"
» Allah’ın "kün" yani "ol" emrini nasıl anlamalıyız?
» EL-İNŞİRAH SURESİ-MEALİ-İZAHI
» Risale-i Nur Dersleri İçin Mükemmel Bir Site
» Safi Risale-i Nur Paylaşımları İçin Bu Adrese Bakın Derim

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BeBeKLi NuR SiTeSi :: Risale-i Nur :: Tefsir ve Hadis Dersleri-
Buraya geçin:  
nursungurnur@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin Tomurcuk & Administrator
©PhPBB
Forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar