حدثنا عبد الله ابن مسلمة عن مالك عن ابي الزناد عن الاعرج عن ابي هريرة ان رسول الله صلى الله عليه و سلم ذكر يوم الجمعة فقال فيه ساعة لا يوافقها عبد مسلم و هو قاءم يصلي يسأل الله تعالى شيأ إلا اعطاه إياه و اشار بيده يقللها. Abdullah b. Seleme bize anlatarak dedi ki: Malik bize Ebu'z-Zinad'dan, o el-A'rac'dan, o Ebu Hureyre'den (ra) şunu nakletti: Allah Rasulü (sav) Cuma gününü anarak şöyle buyurdu: "Bugünde öyle bir vakit vardır ki müslüman bir kul namaz kılmak için kalktığında bu vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse, istediğini mutlaka verir." buyurdu. -O vaktin- darlığını eliyle işaret ederek gösterdi.
ŞERH
(فيه ساعة ):"O günde öyle bir vakit vardır" ifadesinde söz konusu vaktin hangisi olduğu belirtilmemiştir.Bu vaktin belirtildiği bazı Hadis-i Şerifler de mevcuttur. Konuyla ilgili iki hadis mevcuttur.Bunlardan ilkinde anılan vaktin, imamın hutbe vermek üzere minbere oturduğu andan namazdan ayrılma anına kadar geçen vakit olduğu söylenmektedir. İkincisinde ise, Cuma günü ikindi namazı ile akşam namazı arasındaki vakit olduğu söylenmiştir.
(شيأ ): "Birşey", yani müslüman bir kul tarafından dua ile istenmesi ve Rabbinden niyaz edilmesi münasip olan birşey.
(اشار بيده يقللها): "-O vaktin- darlığını eliyle işaret ederek gösterdi." ifadesinin şerhiyle ilgili olarak Müslim'in yer verdiği bir rivayette, "kısa bir vakit" ibaresi geçmektedir. İbnu'l-Münir bu konuda şçyle demiştir: Vaktin darlığına işaret edilmesi, insanları o vakti değerlendirmeye teşvik etmek ve lutfunun bolluğundan istifadeye özendirmek içindir.
Söz Konusu Vakit İle İlgili Görüşler
Sahabe,tabiun ve sonraki alimler bu vaktin Asr-ı Saadetle sınırlı olup olmadığı, olmaması halinde her Cuma günü mü yoksa yılda sadece bir Cuma günü mü olduğu, birinci görüş kabul edildiğinde günün belli bir vaktinde mi yoksa her zaman değşik bir zaman diliminde mi olduğu, belli bir vakit olması halinde o zamanın tamamında mı yoksa bir bölümünde mi, böyle ise başlangıç ve sonunun ne olduğu hususunda, gün içinde farklı anlarda mı bulunduğu, böyle olması durumunda günün tamamında mı yoksa bir bölümünde mi olduğu konusunda ihtilafa düşülmüştür. Bu vakitle ilgili toplamda 42 farklı görüş vardır.Hepsi de farklı rivayetlere dayanan bu görüşlere bakıldığında bazılarını birleştirmenin mümkün olduğu görülür.Bunun dışında ulema da görüşler arasında tercihlerde bulunmuştur.Gayretli bir müslümana düşen Cumanın bu kayıp saatini günün bütün anlarında nöbetleşe aramaktır.
HÜKÜM
Hakkında böylesine çok sayıda rivayet bulunan bu vaktin aranması müstehabtır.Dua, müslümanın silahıdır.Yüce Allah'ın "Bana dua edin ki icabet edeyim." (Mumin,60) buyruğunun tecellisine mazhar olabilmenin en güzel yollarından biri de bu gibi belli vakitlerde dua üzerinde yoğunlaşmaktır. Cenab-ı Hak, dualarımızı izzet dergahında kabul buyursun.
DERS
Yukarıda zikrettiğimiz rivayetler ve bunlara bağlı olarak dile getirilen görüşlerden hareketle şunu rahatlıkla söylemek mümkündür ki anılan vakitler arasında birleştirilmesi mümkün olanları birleştirip farklı olanları dönüşümlü olarak değerlendirmek, Allah Rasulü'nün (sav) müjdelediği o vakte isabet etmek bakımından çok faydalı olacak ve bir Cuma günü o vakte isabet edildiğinde duaların kabulü ile muzaffer olunacaktır.Allah en iyi bilendir.