BeBeKLi NuR SiTeSi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

BeBeKLi NuR SiTeSi

Bir BeBeK KaDaR MaSuM
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
EN SON PAYLAŞILAN KONULAR
Konu Yazan GöndermeTarihi
Cuma Haz. 04, 2010 12:47 am
Ptsi Şub. 02, 2009 2:00 pm
Ptsi Şub. 02, 2009 12:53 pm
Paz Şub. 01, 2009 5:08 pm
Paz Şub. 01, 2009 2:37 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 6:46 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 6:44 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 6:41 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 5:38 pm
C.tesi Ocak 31, 2009 11:59 am
Cuma Ocak 30, 2009 1:19 pm
Cuma Ocak 30, 2009 10:47 am
Perş. Ocak 29, 2009 11:39 pm
Perş. Ocak 29, 2009 6:39 pm
Perş. Ocak 29, 2009 5:04 pm
Perş. Ocak 29, 2009 4:59 pm
Perş. Ocak 29, 2009 4:25 pm
Perş. Ocak 29, 2009 12:42 pm
Perş. Ocak 29, 2009 12:36 pm
Perş. Ocak 29, 2009 12:34 pm

 

 RIZIK ALLAHIN TAAHHÜDÜ ALTINDA İSE AÇLIKTAN ÖLENLERE NE DEMELİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous



RIZIK ALLAHIN TAAHHÜDÜ ALTINDA İSE AÇLIKTAN ÖLENLERE NE DEMELİ Empty
MesajKonu: RIZIK ALLAHIN TAAHHÜDÜ ALTINDA İSE AÇLIKTAN ÖLENLERE NE DEMELİ   RIZIK ALLAHIN TAAHHÜDÜ ALTINDA İSE AÇLIKTAN ÖLENLERE NE DEMELİ Icon_minitimeSalı Ocak 20, 2009 11:29 pm

Rızkın Allah taahhüdü altında olduğu söyleniyor. Halbuki biz bazı ülkelerde elli, altmış günlük açlıktan sonra ölenleri biliyoruz, açıklar mısınız?

Rızkın Allah'ın taahhüdü altında olduğunu Kur'ân'da pek çok âyet anlatıyor. Meselâ: "Yeryüzünde yürüyen, hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, Allah onun rızkını taahhüd altına almış olmasın." (Hûd: 6) "Kuvvet ve metanet sahibi Hz. Allah, Rezzak-ı âlem O'dur. Evet, rızkı veren O'dur. " (Zarıyat-58) Kur'ân-ı Kerim'de aynı meâlde daha pek çok âyet var. Bunların hepsi de rızkın taahhüd-ü Rabbânî altında olduğunu gösterir. Kimse acından ölmemektedir. Ancak, insanlar bilmelidirler ki, vücutlarının zaruri ihtiyacı olan, rızıkları taahhüd altına alınmıştır ama; zaruri ihtiyaçlarının dışındaki rızık taahhüd altına alınmamıştır. Yani israfla, suistimalle, su-i itiyatla, kötü alışkanlıklarla rızık sayılmayan bir kısım şeyler, onun için zaruri rızık haline gelmişse ve o insan, o türlü rızıksızlıktan ölüyorsa, böyle bir rızk taahhüd altına alınmamıştır ki, bu ölen insanlara da, "rızıksızlıkdan ölüyorlar" diyelim...
Şimdi bir kısım basit misallerle arz etmeye çalışalım. Meselâ: bir afyonkeş, afyona alışıyor. Onu afyondan alıkoydukları zaman çıldırıyor. Belki de, alışkanlık derecesine göre ölüyor. Şimdi bu adam, afyon verilmediğinden ölüyor. Ölüyor ama; evvela afyon alışkanlığından sonra da o alışkanlığı usulüne uygun olmayacak şekilde terk ettiğinden dolayı ölüyor. Kezâ, bir başkası sigaraya alışmış ve nikotik olmuş. Sigarayı usulsüz bırakınca bir kısım a'razlar baş gösteriyor. Hatta bazen eli, yüzü, ayağı şişiyor ve doktorlar ona diyorlar ki: "Sen bunu bu şekilde terk edemezsin. Böyle münasebetsiz kesişin bir kısım komplikasyonları olabilir. " Bundan dolayı eskiler: "adetleri terk öldürür. " demişler... Daha başka alışkanlıklar da olabilir. Bir insanın vücudunun günlük ihtiyacı elli gramlık bir protein olmasına karşılık, o her gün bir-iki kilo yemeye alışmışsa; hatta bu arada, aynı şahıs bir kilo meyve bir kilo baklava, bir kilo da et yiyorsa bu alışkanlığı terk edince sarsılabilir, hatta hastalanabilir ve bir daha da belini doğrultamaz. Halbuki bir insan normal olarak 50-l00 gram ağırlığında meyve almış ve o kadar da protein kullanmışsa, günlük ihtiyacını görmüş demektir. Belki bu aldığı şeyler -alışmaya bağlı- bir kaç gün de yetebilir. Hücreler, şuhum-u müdahhare (ihtiyaç stoku) halinde stoklarını alırlar. Ve sonra dıştan gıda gelmezse, o stoklardan azar azar kullanırlar ve böylece de vücud beslenir gider.

Bunun gibi, şurada, burada açlıktan ölen kimseler var. Bunlar eğer Cenâb-ı Hakk'ın kendilerine lutfettiği rızkı mukannen olarak alsalar; meselâ diyelim ki, Cenab-ı Hak bir insana, bir çuval buğday veriyor. O ise, bu bir çuval buğdayı, hemen iki ayda bitiriyor. Ondan sonra on ay aç kalıyor ve bir müddet sonra da acından ölüyor. Ama o insan,o bir çuval buğdayı, mukannen kullanmak suretiyle, her gün birer avuç yese idi, bir sene ona yetecekdi ve tabii esbab açısından ölmeyecekti...

Demek ki, insanlar ölüyorlarsa, rızıksızlıktan, açlıkdan ve ihtiyaçdan değil, belki Allah'ın verdiği rızık bir sene kendilerine yetecekken, çarçur ettiklerinden ve vücutlarında da su-i itiyad hâsıl olduğundan ötürü, âdetlerini terk ediyor, dolayısıyla, şeriat-ı fıtriyenin kanunlarının mahkumu olarak ölüyorlar. Rızıksızlıktan ölmüyorlar...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
alim
Admin
Admin
alim


Mesaj Sayısı : 36

RIZIK ALLAHIN TAAHHÜDÜ ALTINDA İSE AÇLIKTAN ÖLENLERE NE DEMELİ Empty
MesajKonu: Geri: RIZIK ALLAHIN TAAHHÜDÜ ALTINDA İSE AÇLIKTAN ÖLENLERE NE DEMELİ   RIZIK ALLAHIN TAAHHÜDÜ ALTINDA İSE AÇLIKTAN ÖLENLERE NE DEMELİ Icon_minitimeÇarş. Ocak 21, 2009 4:20 pm

Sadakte ve bil Hakkı natakte...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
RIZIK ALLAHIN TAAHHÜDÜ ALTINDA İSE AÇLIKTAN ÖLENLERE NE DEMELİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BeBeKLi NuR SiTeSi :: Risale-i Nur :: Sorularla İslamiyet-
Buraya geçin:  
nursungurnur@hotmail.com
Powered by phpBB © phpBB Group
Copyright © 2007 By Admin Tomurcuk & Administrator
©PhPBB
Yetkinforum | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar